Asya hisseleri, ABD ve Çin arasındaki ticaret geriliminin hafiflemesinin ardından haftayı kazançla tamamlamaya hazırlanırken dolar düştü, Hazine tahvili faizleri yükseldi.ABD-Çin ticaret geriliminde ilerleme kaydedildiği ihtimali, piyasalara hakim olan temkinli havayı bir miktar dağıttı. Bir yandan, petrol, üç yılın en uzun arka arkaya haftalık kayıp serisine yöneldi. ABD'de petrol stokları ise sürpriz şekilde arttı. 

S&P NOT DEĞERLENDİRECEK - ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin: Papaz Brunson’un serbest bırakılmaması halinde Türkiye’ye yeni yaptırımlar uygulanacağını ve yaptırım paketinin hazır olduğunu söylerken, bu gece yarısı Twitter’dan aynı konuda açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump da ilişkilerin azaltılacağını belirtti. Bugün yine; başta bu konu olmak üzere önemli haber akışlarını takipte olacağız. Ekonomiye dair; hükümet yetkilileri ve uluslararası kurumlardan gelebilecek açıklamalar da önemle izlenecek. Özellikle de kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s (S&P)‘un, Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair yapacağı değerlendirme oldukça kritik olacak. Hatırlanacağı gibi kurum, 1 Mayıs’ta yaptığı son değerlendirmede Türkiye’nin kredi notunu; “BB”den “BB-“ye indirirken, not görünümünü ise “Durağan” olarak açıklamıştı. Yeri gelmişken; Dünya’nın en önemli üç kredi derecelendirme kuruluşu (S&P, Moody’s, Fitch) arasında, Türkiye’nin en düşük kredi notunun S&P tarafından verildiğini de belirtelim. 

ABD – ÇİN GÖRÜŞMESİ BAŞLIYOR - ABD ile Çin arasında Ağustos sonuna doğru yeniden ticaret müzakerelerinin başlayacağı yönünde çıkan haberler Çin Yuanı’na değer kazandırırken, ülkede yoğun kullanılan; Ons Altın, Gümüş, Ham Petrol ve Bakır gibi emtialar tarafında da toparlanma girişimlerine neden oldu. Geçtiğimiz Cuma günü TL varlıklarında yaşanan ekstrem hareketler sonrası, Dünya ekonomisinde; diğer gelişmekte olan ülkelerin durumu da mercek altına alınırken, majör merkez bankalarının olası bir emerging market krizi karşısında politika değişikliğine gidip gitmeyeceği de merak konusu. Böyle bir durumda FED’in; faiz artırım sayılarını düşürebileceği gibi, bilanço azaltım programında da ertelemeye gidebileceği konuşulurken, Avrupalı bankaların Türkiye’deki faaliyetlerinin sıkıntıya girmesi halinde ise Avrupa Merkez Bankası’nin tahvil alım programını daha da uzatılabileceği dillendirilmekte.

KURA DÖRT KOLDAN ÖNLEM - Türkiye en büyük savaşını dolarla veriyor. Temmuz ayının ortasında 4.70 TL seviyesindeydi. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru 76.01 ile tarihinin en düşük seviyesine inmişti. Pazartesi günü ABD yaptırımlarının devreye girmesiyle 7.30 TL’ye tırmandı. 1 ayda Türk Lirası %55 gerileyerek inanılmaz bir güç kaybetti. İşte bu sırada önce Merkez Bankası devreye girdi. Türk Lirası’nın değer kaybetmesi ile başlayan sürece yönelik önlem paketini açıkladı. Bankaların döviz ve TL zorunlu karşılık oranlarını indirdi. Böylece piyasaya 10 milyar lira ve 6 milyar dolar bırakıldı. Ayrıca 3 milyar dolar tutarındaki altın da piyasaların kullanımına açıldı. Sermaye piyasası kurulu bayram sonrası mağduriyetleri önlemek için bir tarafını TL’nin oluşturduğu yeni açılacak pozisyonlara ilişkin işlemlerde kaldıraç oranlarının 3 Eylül tarihine kadar 1:1 olduğunu duyurdu. Daha önce 1’e 10 kullanılıyordu. Böylece bayram tatilinde kurların yükseltilmesinin önüne geçilmiş oldu. Bu gelişmeler karşısında piyasada dolar hızla düşüşe geçti. 5.75 TL’ye kadar gevşedi. Başkan Trump’ ile ABD hazine bakanı Munchin’in Türkiye’ye ağır eleştirilerini sürdürmesine rağmen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 6100 yabancı yatırımcıya verdiği olumlu mesajlar ve Katar’ın 15 milyar dolarlık doğrudan yatırımı TL’nin güçlü kalmasını sağladı

DOLARİZASYON HASTALIĞI - Türk lirasının değer kaybının temelinde dalgalı kur politikası var. Türkiye'de dolarizasyon yüksek. Bu nedenlerle Türkiye'de dalgalı kur politikasının istikrar sağlayıcı etkisi çalışmıyor. Dalgalı kur politikası uygulayan ülkelerde, ekonomide cari açık varsa dövize talep artar. Sonuçta kur yükselir. Pahalı hale gelen, ithalat daralır. Cari açık düşer. Ne var ki Türkiye'de 2012'ye kadar cari açık vardı ve fakat cari açıktan fazla sıcak para girişi olduğu için kur artmadı. Şimdi kur arttı. Cari açık daralıyor. Ama sanayi üretiminde yavaşlama var. Haziran ayında eksi olarak gerçekleşti, yıllık %3.2’ye düştü. Mayıs ayında %6.4’tü. sYerli yatırımcıların bankalarda 160 milyar doları var. Geçen hafta 1.3 milyar dolar daha aldılar. Bu tablonun tek bir açıklaması var. Demek ki sistem yeteri kadar güveni sağlayamamış. Şu anda yapılması gereken bu güven ortamını pekiştirmektir. Vatandaşın döviz satmasından daha çok döviz almasını engellemek gerekiyor. Bu sağlanamadığı sürece yaşanan her gerginlik kurların ateşini yükseltecek. Kurların yüksek kalması maliyetleri arttırıyor, enflasyon yukarda kalıyor. Sonuçta faizler tavan yapıyor. Yüksek faiz yatırımın en büyük engeli biliyorsunuz. Yani hem enflasyonu hem de faizi aşağı çekmek için öncelikle Türk Lirasına değer kazandırmak lazım.

BİST NİYE ÇÖKTÜ? Borsa istanbul hafta boyunca dalgalı seyir izledi. Endeks 96 bin direncini test etti. Ama son 3 gündeki kayıplar derinlik kazandı. Endeks 85 binle taban yaptı. Peki hem kur gevşiyor, hem yurtdışı artıda. Biz neden ekside kaldık. Hemen söyleyeyim, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu kurlardaki aşırı hareketlenmeyi ve spekülasyonu önlemek için bankaların swap operasyonlarına sınır getirdi. Bu bankalar TL verip döviz alıyordu. BDDK benzeri işlemler toplamının öz kaynaklarının önce %50, bir gün sonra %25’ini geçemeyeceğine karar verdi. TL kullanımı sınırlanınca bankaları kullanan fonlar sıkıştı. TL ihtiyaçlarını gidermek için borsadaki varlıklarını satmaya başladılar. Bu yüzden endeksin yönü sürekli aşağıda kaldı. Bayram sonrası bu uygulamaya son verildiği anda, hisseler patlayacak. Pazartesi günü BİST yarım gün açık olacak. Bu fırsatı kaçırmayın düşük seviyeleri alım fırsatı olarak kullananlar iyi para kazanacak. ŞİŞE (5.09 – 5.45); TAVHL (25.06 – 27.11)

DOLAR KAZANCINI KORUYAMIYOR - Çin Ticaret Bakan Yardımcısının, ticari sorunları görüşmek için ABD’ye gideceğine ilişkin haberler sonrası tekrardan artan risk iştahı ise Dolar varlıklarından çıkış ile parite tarafında alış yönlü işlemlere neden oldu. Ayrıca TL gibi gelişmekte olan ülke para birimlerinde yaşanan toparlanma hareketleri de Euro üzerindeki baskıyı azaltarak paritedeki yukarı yönlü hareketleri destekledi. Zira, TL’de geçtiğimiz Cuma günkü volatil hareketler sonrası Euro Bölgesi’nde; Türkiye’de yaşanan risklerin artması durumunda bölge ekonomisinin ve Avrupa Merkez Bankası politikalarının etkilenip etkilenemeyeceği piyasa tarafında tartışmalara neden olmakta. Öte yandan, Dün Bölgede açıklanan Ticaret Dengesi datası ise beklentilerin bir hayli üzerinde fazlalık verdi. Bugün de yine Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin durumu ve ticaret savaşları gibi küresel haber akışları takibimizde olacak. Ekonomik takvimde ise; Euro Bölgesi’nden gelecek Tüketici Fiyat Endekslerinin yanı sıra ABD’den Michigan Beklenti Anketleri izlenecek. Teknik olarak baktığımızda; şuan için 1.1390 direnci altında fiyatlanan paritede, buranın aşılması halinde 1.1410, 1.1425 ve 1.1445 direnç seviyeleri takip edilebilir. 1.1390 altı kalıcılıkta görülebilecek geri çekilmelerde ise 1.1370, 1.1330 ve 1.1285 destekleri izlenebilir.

ALBAYRAK GÜVEN VERDİ, TL GÜÇLENDİ - Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yabancı yatırımcılara yaptığı sunumda; sıkı para ve maliye politikası vurgusu ve IMF ile bir kurtarma paketi düşünülmediği yönündeki açıklamaları ise kritikti. Yine dün akşam ABD Hazine Bakanı Mnuchin’in, bu gece yarısı ise ABD Başkanı Trump’ın: Papaz Brunson’un serbest bırakılmaması halinde yeni yaptırımlar geleceği yönündeki söylemleri ise tedirginlik unsuru olarak karşımıza çıkmakta. Bugün yurt içi tarafta; hükümet yetkililerinden, uluslararası kurumlardan ve BDDK, SPK ve TCMB gibi kurumlardan gelebilecek açıklamalar; CDS ve tahvil faizleri gibi önemli göstergelerimiz ile birlikte takip edilecek. Özellikle Türkiye ve ABD arasındaki kriz ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s ‘un; Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne dair yapacağı değerlendirme oldukça kritik olacak. Yurt dışı tarafta ise diğer gelişmekte olan ülkelerin ve küresel risklerin durumu izlenecek. Teknik olarak bakıldığında; 13 günlük hareketli ortalama seviyesine kadar çekildikten sonra yukarı yönlü tepki alan kur için 6.00 seviyesi üzerinde kalıcılık halinde alım ağırlıklı işlemler yeniden ivme kazanabilir. Şuan için 5.79 seviyesinde fiyatlanan kurda; geri çekilmelerin devamında 5.60 seviyesinin altına inilmesi halinde ise 5.50-5.40 TL bandı kritik olacaktır. Buranın da kırılması halinde TL lehine işlemler daha da derinleşebilir.

ALTIN NE ZAMAN DÜŞECEK? - ABD Başkanı Donald Trump: Meksika ile ABD arasındaki NAFTA görüşmelerine atıfta bulunarak, doğru anlaşmanın yapılamaması durumunda daha iyi alternatiflere yönelebileceklerini, görüşmeler için ise ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer’a tam yetki verdiğini açıkladı. Lighthizer ise: Önümüzdeki günlerde NAFTA anlaşması dahilinde yeniden bir hamlenin geleceğini açıklasa da, Meksika tarafından gelen olumsuz açıklamalar NAFTA anlaşmasının olmayacağı yönünde izlenim yaratmakta. Diğer yandan Çin Ticaret Bakanlığı’na bağlı heyetin ABD’ye ziyareti haber piyasalar tarafından dün olumlu karşılanmış ve Ons Altın’da yukarı yönlü toparlanma girişimlerine neden olmuştu. Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow: Çin ile ticaret müzakerelerinin tekrardan başlayacağı bilgisini doğrularken, görüşmelerin düzeyinin düşük olacağını ve yüksek beklenti meydana getirmediğini söyledi. Kudlow’un açıklamaları ise yeniden tedirginliğe neden olurken, Yuan’da kısmi de olsa yeniden başlayan değer kaybı; emtianın yukarı yönlü ataklarını sınırladı. Bugün yine; başta ticaret savaşları ve İran nükleer anlaşması olmak üzere küresel taraftan gelebilecek haber akışları takip edilecek Dolar endeksi 96.41’de kaldığı için altının onsu 1177 dolarda tutunmaya çalışıyor. Teknik açıdan 1188 dolar aşılırsa 1200 dolar gündeme gelecek.1170 dolar kırılırsa 1155 dolar gündeme gelecek. Kapalıçarşı’da 24 ayar külçenin gramı, 219 liradan satılıyor. Fiyatın kademeli olarak 200 liraya inme ihtimali var.