Tarih : 08.05.2024 - 03:44

İmar Barışı düzenlemesi komisyonda!

 

 

 

İmar Barışı Kanun teklifini değerlendiren Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, ''Teklif özellikle yapının depreme dayanıklılığını belirli şartları karşılayan yapıların kapsamına alınması hedefliyor. Bu şartlar arasında zemin etüt raporları, fay hattı araştırmaları, depreme dayanıklılık raporları ve ilave kat yapılmışsa teknik rapor alınması gibi koşullar bulunuyor'' dedi

İmar kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma Ve Turizm Komisyonu’nda değerlendirilecek. Kanun teklifine ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Teklif kişinin kendi arazisine 31.12.2023 tarihinden önce yapmış olduğu ruhsatsız ve ruhsata aykırı yapılar için afet risklerine dayanıklılık şartıyla Yapı Kayıt Belgesi verilmesini ve Hazineye ait taşınmazlar üzerine yapılmış belgeli yapıların satış süresinin uzatılmasını öngörüyor. Kanun teklifi gerekçelerinde ise özellikle güncel olmayan uydu görüntüleri ile mağduriyetler oluştuğu, köylerin mahalle statüsüne geçmesi nedeniyle de bu yapıların ruhsatsız duruma düştüğü değerlendiriliyor. Teklif özellikle yapının depreme dayanıklılığını belirli şartları karşılayan yapıların kapsamına alınması hedefliyor. Bu şartlar arasında zemin etüt raporları, fay hattı araştırmaları, depreme dayanıklılık raporları ve ilave kat yapılmışsa teknik rapor alınması gibi koşullar bulunuyor” dedi.

''Uydu görüntülerinde eksikler ve uygulamada farklıklar yaşanmış''

Daha önce çıkartılan İmar barışından faydalanmanın ilk şartının yapının 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış olması olduğunu hatırlatan Özelmacıklı, “Bazı raporlarda İmar barışı sürecinde uydu, ortofoto veya çeşitli programlarla sağlanmış görüntülerin doğru sonuç vermediği belirlenmişti. Özellikle kırsal bölgelerde uydu verilerinin güncelliği ve tam doğruluğu da sağlanamamıştı. Ayrıca esaslarda Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin iş ve işlemlerin Bakanlık tarafından denetleneceği hüküm altına alınsa da, bu denetlemenin nasıl ve ne zaman yapılacağı da açıklanmamıştı. Bu konularda da uygulama farklıkları nedeniyle yaşanan mağduriyetler olmuş, Yapı Kayıt Belgesi iptali nedeniyle açılan davaların kaybedilmesi sonucunda mahkeme giderlerinin oluştuğu ve bu giderlerin bakanlık bütçesinden karşılandığı çeşitli raporlarda yer almıştı” şeklinde konuştu.

GÜNÜN YORUMU

55 yıldır medya dünyasındayım. Yazılı ve görsel basında bütün kademelerde görev yaptım. Ekonomide doğru analiz en büyük şiarım.

Üye Olun

Kısa Yollar