İstanbul Finans Merkezi açılış için gün sayıyor. Londra’da bankerlerin yönettiği ve büyüklüğü 3 trilyon dolara ulaşan faizsiz finansın geliştirilmesiyle Körfez’den 100 milyarlarca doların akabileceği belirtiliyor.Nisan ayında tamamlanacak olan İstanbul Finans Merkezi (İFM), uluslararası sermaye akışı için de stratejik öneme sahip olacak. İstanbul’u, Londra, Singapur, New York, Frankfurt ve Dubai gibi dünyanın önemli finans şehirlerinden biri hâline getirecek İFM’de ilk etapta 15 milyar dolar işlem hacmi gerçekleşeceği hesaplanıyor. Uzmanlar, İFM’nin Türkiye ekonomisine önemli katı sağlayacağına işaret etti.
Uluslararası raporlarda Türkiye’nin ekonomik büyümesine dikkat çekildiğini belirten uzmanlar, bu olumlu tablonun enflasyonun düşürülmesi ve özellikle Londra’da bankerlerin yönettiği ve küresel ölçekte büyüklüğü 3 trilyon doları aşan faizsiz finans sisteminde yeni enstrümanların geliştirilmesiyle Körfez ülkelerinden 100 milyarlarca dolar sermayenin gelebileceğine işaret etti.
PARA GİDECEK YER ARIYOR
Ekonomist Murat Tufan, İstanbul’un önemli bir ticaret merkezi olduğunu söyledi. Petrol gelirlerinden dolayı Suudi Arabistan ve Katar’da sermayenin ciddi anlamda gidecek yer arayışında olduğuna işaret eden Tufan “Sermaye piyasaları alanında biraz daha politikaların yapılması gerekiyor. Para gidecek yer arıyor. Şartlar sağlanırsa Körfez de Batı da gelebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Dündar Murat Demiröz, İstanbul Finans Merkezinin uzun dönemli bir planlama çerçevesinde en uygun işlemlerden biri olduğunu söyledi. Sermaye çekmek için belli şartların da sağlanması gerektiğini dile getiren Demiröz, bunlardan birinin enflasyonun düşürülmesi, finansal istikrarın sağlanması olduğunu belirtti. Bunun yanı sıra Körfez ülkelerinden sermaye çekebilmek için de faizsiz finansta yeni enstrümanların geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Demiröz “Faizsiz finansman yaygınlaştırılmalı. Dış borç birikiminde vade uzamalı. Bütün bunlar sağlanırsa ciddi sermaye akışı olur. Sadece Körfez değil, dünya ülkelerinden de akar” dedi.
Söz konusu finansman türünün, Londra’daki bankerler tarafından yönetildiğine işaret eden Demiröz “İstanbul’dan neden yönetilmesin? Körfez’i çekmek için katılım finansın ayrıcalıklı bir yerde olmalı. Tahviller, kira sertifikaları var. Bunlar ne kadar kapsamlı olursa o kadar Körfez sermayesini daha net çekeriz” dedi.
55 yıldır medya dünyasındayım. Yazılı ve görsel basında bütün kademelerde görev yaptım. Ekonomide doğru analiz en büyük şiarım.