Tarih : 19.07.2021 - 10:28
Fransa’dan gelirken getirdiği 1 avuç tohumla kendi işini kurdu
Fransa’da 25 yıl yaşayan Eylem Şemin, Türkiye’ye gelirken yanında getirdiği bir avuç lavanta tohumuyla kendi işini kurdu. Babasının Ankara Yapracık’ta bulunan buğday tarlasında tohumları fidana dönüştüren Şemin, bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede lavanta tarlasını oluşturdu.
Fransa’da 25 yıl boyunca mühendis olarak çalışan Eylem Şemin, Ankara’da yaşayan ailesini ziyarete gelirken yanında getirdiği bir avuç tohumla Türkiye’ye yerleşmeye karar verdi. Tohumlardan arkadaşı Feridun Ceylan ile birlikte lavanta fidanı yetiştirmeyi başaran Şemin, yaklaşık 4 yıl gibi bir sürede tamamlanan lavanta tarlasını 1 buçuk yıl gibi kısa bir süre içerisinde oluşturdu. Şemin, yakın arkadaşı Ceylan ile birlikte çocukları gibi baktıkları lavantaların tüm fidanlarını kendileri toprakla buluşturdu.
Yaklaşık 6 dönüm alan üzerine ekilen lavantaların çiçeklerinin oluşmasıyla mor renge bürünen tarla, fotoğraf severler için doğal bir stüdyoya dönüştü. Lavantanın mor tonlarını fon yapan ziyaretçiler, en güzel kareleri yakalamaya çalışıyor. Türkiye’nin dört bir yanında gelen ziyaretçiler, tarlalarda oluşturulan farklı dekorlarda fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarışıyor.
Başkent’in ikliminin lavanta yetiştirmeye uygun olduğunu belirten Eylem Şemin, 3 buçuk yıl önce ailesini ziyaret için Türkiye’ye geldiğini belirterek, “Tohumları bahçemize ektik, kısa bir sürede bu hale getirmeyi başardık. Topak çok verimli. Kimyasal kullanılmamış bir toprak. 4 yılda atacağı boyu 1 buçuk yılda attı lavantalar" dedi.
"Bu kadar geniş çaplı bir hayran kitlesi olduğunu bilmiyorduk"
Lavantanın çok farklı kullanım alanları olduğunu belirten Şemin, “Burada kalıcı görünüyorum. Bu iş devam ettikçe buradayım. Ankara’da böyle bir yerin var olmasını kimse düşünemiyor. Isparta’da 60’lı yıllarda başlamış lavanta üretimi buradan Isparta’ya Lavanta çiçeklerini görmeye giden insanlar var. Ankara’da böyle bir yer olduğunu duyunca onlar da çok seviniyor. Biz de bu ilgiye şaşırdık. Bu kadar geniş çaplı bir hayran kitlesi olduğunu bilmiyorduk" diye konuştu.
Lavanta tarlasında beklentisinin üstünde bir verim elde ettiklerini kaydeden Şemin," Biz daha çok görsel daha sonra ticari olarak düşünmüştük, gelen tepkiler çok güzel. Bunlar bizim çocuklarımız gibi. Bir sene boyunca emek veriyoruz. Çok kısa bir dönemde açıyor. Haziran’ın ilk haftasında açmaya başlıyor çiçekler, Ağustos sonunda da hasat yapılıyor. Bu 3 aylık kısa sürede ziyaretçilerimize açıyoruz. Onlardan isteğimiz, çiçekleri koparmamaları, çocukları gibi özen göstersinler istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Pandemiden dolayı insanların dört duvar arasında kapalı kaldığını lavanta tarlasının vatandaşlar için farklı bir alternatif olduğunu söyleyen Şemin, "Bahçenin içinde çok güzel bir arı uğultusu var. Korkmaya gerek yok arıların tek düşündüğü çiçekler sizin orada olup olmadığınız onların umurunda değil. Işıklandırmamız olmadığı için gün doğumu ve gün batımı açığız. Gün battıktan sonra ışık olmadığı için ışıkları göremiyorsunuz. Güneşin yatay geldiğinde renkler daha canlı ve mor oluyor. Sabahları ve akşam üzerlerini bahçenin keyfini çıkarmak isteyenler için bekliyoruz" açıklamasında bulundu.
Lavanta Tarlası için Adana’dan geldiklerini belirten Mustafa Zımba, "Pandemi döneminde böyle bir yer görmeye ihtiyacımız vardı. Pandemi insanların yaşam kaynağını, yaşam şeklini değiştirdi. Kıymetini bilmediğimiz şeylerin farkında olmamızı sağladı. Pandemi dönemleri geçsin bu güzellikler yine unutulur. Eşim sosyal medyadan araştırıp buldu burayı. Yakın dedik geldik. Doğadan memnun kalmamak mümkün değil" dedi.
Nazan Zımba ise pandemi döneminde gidilebilecek en güzel yer. Sosyal medyadan bulduk geldik. Ankara’da gezilecek neresi var diye bakınıp dururken gördük. Kızım Ankara’da çalışıyor, onunla birlikte geldik. Pandemi döneminde bağ bahçe daha çok ilgimizi çeker oldu” dedi.
GÜNÜN YORUMU